top of page

YAPAY ZEKÂ (YZ) ÜRETİMLİ ESERLERİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ: TELİF HAKKI VE KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINDA GÜNCEL TARTIŞMALAR

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Ahmet Çağrı KARACA
    Av. Ahmet Çağrı KARACA
  • 3 gün önce
  • 4 dakikada okunur

Yapay Zekâ (YZ) teknolojilerinin hayatımızın hemen her alanına hızla entegre olması, özellikle sanat, tasarım ve müzik gibi yaratıcı sektörlerde eserin sahipliği ve kişisel verilerin güvenliği konularında ciddi hukuki belirsizlikler ve yasal boşluklar yaratmıştır. Mevcut yasal düzenlemelerin, bu teknolojik dönüşümün hızına ayak uydurmakta yetersiz kaldığı gözlemlenmektedir; bu nedenle, eserlerin korunması ve verilerin güvenliğinin sağlanması için gerekli yasal adımların atılması zorunluluk arz etmektedir.

Bu yazımızda, YZ ile oluşturulan eserlerin yasal durumlarını, hangi koşullarda yasal koruma altına girip girmediğini ve bu süreçte ortaya çıkan sorunların çözüm yollarını, ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde değerlendirmektedir.

1. Yapay Zekâ Eserlerinde Telif Hakkı Sorunu: Yaratıcılık ve Sahiplik

YZ tarafından oluşturulan eserlerin hukuki korunması, temelde bu eserlerin telif hukuku kapsamında "eser" sayılıp sayılmayacağı ve yaratıcının kim olacağı sorularına bağlıdır.

Eser Sahipliği ve Orijinallik Kriterleri

Türkiye'de yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na (FSEK) göre, bir fikri ürünün eser kabul edilebilmesi için zorunlu unsurlardan biri, "sahibinin hususiyetini taşıması ve fikri çaba ürünü" olmasıdır. Bu hukuki gereklilik, YZ tarafından tamamen meydana getirilen ürünlerin yaratıcılık, üslup ve fikri çaba gibi insana özgü özelliklere sahip olmaması nedeniyle, kanun kapsamında eser sayılmayacağı tartışmasını gündeme getirmiştir.

Uluslararası hukuk sisteminde de YZ eserlerinin telif hakkı konusu henüz kesin bir yanıta sahip değildir. Karşılaştırmalı hukuktaki bazı yaklaşımlar:

  • Bazı ülkeler, telif haklarını, YZ sistemlerini programlayan kişi veya kuruluşa ait olduğunu kabul etmektedir.

  • İngiltere, İrlanda ve Yeni Zelanda yasaları, bilgisayar üretimli eserlerde, eserin yaratılması için gerekli ayarlamaları üstlenen kişiyi yazar (hak sahibi) olarak kabul etmektedir.

  • YZ tarafından tamamen oluşturulan eserlerin, hiçbir kategoriye dahil olmayan sui generis (kendine özgü) nitelikte kabul edilmesi ve telif koruması dışında bırakılması gerektiği görüşü de mevcuttur.

Bir YZ eserinin yasal bir koruma altına girmesi için eserde fikri ve sanatsal bir değer bulunması, YZ tarafından belirli bir seçim yapılması veya kreativite kullanılması gibi insana özgü faktörlerin eserin oluşumunda etkili olması gerekmektedir. Eserin yapımında insan müdahalesinin belirgin bir etkisi bulunmaması ise yasal korumayı engelleyebilir.

Veri Madenciliği (TDM) ve Telif İhlali Boyutu

YZ sistemlerinin çalışması, genellikle büyük miktarda veri girişi (data acquisition) ve desenleri belirlemek için Metin ve Veri Madenciliği (TDM) süreçlerini gerektirir. YZ, eserlerini oluşturmak için resim, fotoğraf, müzik, metin veri tabanlarından ve insan sanat eserlerinden yararlanabilir.

YZ modellerinin eğitilmesi sırasında kullanılan telif hakkı barındıran eserlere lisans alınmaması, telif hakkı ihlaline yol açan temel sorunlardan biri olarak kabul edilmektedir.

Uluslararası Gelişmeler ve Emsal Dava:

  • AB TDM İstisnası: Avrupa Birliği'nde TDM, Direktif 2019/790'un 4. Maddesi ile istisna olarak düzenlenmiştir ve hak sahiplerine haklarını makine tarafından okunabilir araçlarla saklı tutma (opt-out) imkanı tanır.

  • Üç Aşamalı Test: Ancak bu istisna, Üç Aşamalı Test'e tabidir. Eğer YZ, TDM istisnasını kullanarak hak sahibinin normal ekonomik sömürüsüyle çatışacak şekilde rekabete girerse veya meşru menfaatlerine haksız zarar verirse, bu durum teste uyumlu kabul edilmez.

  • Anthropic Davası: 2023 yılında ABD'de büyük müzik yayımcıları tarafından YZ şirketi Anthropic PBC'ye karşı açılan dava, telif hakkı barındıran şarkı sözlerinin sistematik ve yaygın şekilde izinsiz kullanılması sebebiyle, YZ yazılımları ve müzik telif hakları arasındaki dünyadaki ilk emsal dava olma özelliğini taşımaktadır.

2. Kişisel Verilerin Korunması, Ses Klonlama ve Kişilik Hakları

YZ teknolojileri, özellikle ses modellemesi (voice modeling) ve deepfake üretimi sırasında, kişisel verilerin güvenliği ve kullanımı konusunda ciddi kaygılar doğurmuştur. YZ sistemlerinin kişisel verileri toplayarak bu verileri kullanması, gizliliğe ve güvenliğe saygı gerektirir.

Deepfake, Ses Klonlama ve KVKK

Ses ve konuşma verileri, bir kişiyle ilişkilendirme imkanı olduğu sürece (GDPR perspektifinde) kişisel veri olarak sınıflandırılabilir ve potansiyel olarak biyometrik veri gibi hassas veri statüsüne ulaşabilir. Bu verilerin güvenliğinin sağlanması için anonimleştirme, güvenli veri depolama ve gizlilik yasalarının uygulanması gibi tedbirler alınması gereklidir.

YZ'nin derin öğrenme teknolojileri kullanarak bir sanatçının stilini ve vokalini taklit etmesi (deepfake), telif hakları dışındaki kişilik haklarını da ihlal etmektedir. Türkiye’de Prof. Dr. Celal Şengör’ün sesinin deep fake araçları ile ilahi söylettirilmesi olayı, konunun yalnızca telif hakkı ihlaline değil, aynı zamanda kişilik hakları ihlaline de yol açabileceğini göstermektedir.

Görüntü Hakları (Image Rights)

Görüntü hakları (veya tanıtım hakları), bir bireyin adının, görüntüsünün ve sesinin yetkisiz kullanımını yasaklama hakkını ifade eder. YZ ile ses klonlamaya karşı hukuki bir çözüm yolu olarak görülen bu haklar, hem ekonomik çıkarları hem de kişinin haysiyet ve itibarını koruyan hibrit bir yaklaşımla ele alınmaktadır.

Bu alanda uluslararası düzeyde atılan önemli bir adım, ABD Tennessee Eyaleti'nde yürürlüğe giren ELVIS Yasası (Ensuring Likeness Voice and Image Security Act) olmuştur. ELVIS, sanatçıların seslerinin YZ teknolojileri tarafından izinsiz kullanılmasına karşı koruma sağlamayı amaçlayan öncü bir düzenlemedir ve bireyin sesini kullanma konusunda mülkiyet hakkına açıklık getirmiştir.

3. Türkiye ve Uluslararası Hukukta Güncel Düzenleme Girişimleri

YZ teknolojileri, hukuk sistemlerinin bu konularda güncel ve uygun bir yaklaşım benimsemelerini ve belirgin hukuki mekanizmalar oluşturmalarını zorunlu kılmıştır.

Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası

11 Mart 2024’te kabul edilen ve 1 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası (Artificial Intelligence Act), YZ’nin kullanımına ilişkin dünyanın ilk bağlayıcı düzenlemesidir.

  • Yasa, risk temelli bir yaklaşım benimser.

  • Deepfake, manipülatif YZ yazılımı olarak kabul edilmiş ve belirli kimliğe bürünme veya aldatma riskleri oluşturabildiğinden şeffaflık gerekliliklerine tabi tutulmuştur (Madde 52). Bu yasa, tüm dünya için bir dönüm noktası niteliğindedir.

Türkiye'deki Yasal Çalışmalar

Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi'nin "Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi" bu alandaki ulusal adımlardan biridir. Ayrıca, bu konuların hukuki zeminde ele alınma ihtiyacını gösteren önemli gelişmeler yaşanmıştır:

  • TBMM Araştırma Komisyonu: 2 Ekim 2024 tarihinde TBMM, YZ’nin kazanımları, riskleri ve hukuki altyapısının oluşturulması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasına karar vermiştir. Bu komisyonun odak noktaları, AB Yapay Zekâ Yasası'nın risk temelli yaklaşımıyla paralellik taşımaktadır.

  • Müzik Endüstrisi Örgütlenmesi: 1 Ağustos 2024'ü takiben, müzik meslek birlikleri MESAM, MSG ve MÜYAP, teknolojik alandaki değişimlerden kaynaklanan köklü sorunlara (dijital gelir yetersizlikleri ve sahte kullanımlar) çözüm bulmak adına ortak hareket etme kararı aldıklarını duyurmuşlardır.

Sonuç ve Hukuki Değerlendirme

Yapay Zekâ ile oluşturulan eserlerin hukuki statüsü, hem fikri mülkiyet hem de kişisel verilerin korunması alanlarının kesişiminde yer alan, dinamik ve çözümlenmesi gereken pek çok hukuki sorun barındırmaktadır. Yapılan araştırmalar, bu konularda yasal boşlukların devam ettiğini ve yasaların güncellenmesi gerekliliğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu hukuki boşlukların giderilmesi, yaratıcıların haklarının güvence altına alınmasını, kişisel verilerin güvenliğinin sağlanmasını ve YZ teknolojisinin adil ve etik bir şekilde kullanılmasını temin edecektir. Hukuk büromuz, YZ teknolojilerinin hızlı gelişimini yakından takip etmekte ve müvekkillerine, bu karmaşık ve yeni hukuki düzlemde proaktif hukuki danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yapay Zeka Buluşları Patentlenebilir Mi?

Makale Analizi: Yapay Zeka İnovasyonu ve 'Teknikte Uzman Kişi' Giriş Bu analiz, Roberto Dini  tarafından kaleme alınan ve Oxford University Press  tarafından yayınlanan Fikri Mülkiyet Hukuku ve Uygula

 
 
 

Yorumlar


© Copyright Ahmet Çağrı KARACA Hukuk Danışmanlık
  • LinkedIn Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
bottom of page